18 Ocak 2012 Çarşamba

YEŞİL ELBİSE ( İBRETLİK KISA HİKAYE)


Yolda karşılaştığımızda ezan okunuyordu. 

-Gel seni camiye götüreyim, dedim. Bugün Cuma, biliyorsun.
-Sen de benim camiye gitmediğimi biliyorsun, dedi.

-Biliyorum ama, sebebini gerçekten merak ediyorum.
-Ne bileyim olmuyor işte, dedi. Hem pantolonumun ütüsü bozulup, dizleri çıkar diye endişe ediyorum.

Gayri ihtiyari gülmeye başladım.
-Herhalde şaka yapıyorsun, dedim. Bunun için cami terkedilir mi?
-Ciddi söylüyorum, dedi. Giyimime ve özellikle yeşile düşkün olduğumu bilirsin.

Gerçekten öyleydi. 
Giydiği birbirinden güzel elbiseleri mutlaka yeşilin bir başka tonundan seçer ve her zaman ütülü tutardı.

-Peki, dedim. Hayatında hiç camiye gitmedin mi?
-Çocukken dedemle birkaç kere gitmiştim, dedi. Hem o yaşlarda dizlerim aşınacak diye herhalde endişe etmiyordum. Fakat artık camiye gidebileceğimi zannetmiyorum.

Söyledikleri beni son derece şaşırtmış ve bu konuyu açtığıma pişman etmişti. Daha sonra el sıkışıp ayrıldık.

Onunla konuşmamızdan 2 ay sonra, kendisinin camide olduğunu söylediler. 
Hemen gittim. 
Bahçedeki namaz saflarının en önünde duruyordu ve üzerinde yine yeşiller vardı.
Yavaşca yanına yaklaştım ve kısık bir sesle:
-Hani,dedim. Camiye gelmeyecektin?

Hiç sesini çıkarmadı. 

Çünkü musalla taşının üzerinde, yeşil örtülü bir tabut içinde yatıyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Strese İyi Gelen Şeyler