NAMAZIN GÜZELLİKLERİ
Hakk’a imandan sonra kulluğun başı: namaz,
Cevherlere çevirir toprağı taşı, namaz!
Allah’ın ve Nebi’nin rızası var namazda,
A zamanın Yusuf’u, kâr takva, kâr namazda!
Namaz gözlerin nuru, namaz ki cana ışık,
Her rükû ve her secde, derde, hicrana ışık!
Tıpkı bedenlerdeki baş gibi, dinde namaz,
Allah’ın en sevdiği, kılmak, vaktinde namaz!
Cahil, namaz deyince zanneder ki zahmet var,
Hayır! Bunda bereket… Hayır! Bunda rahmet var!
Günahı siler atar, çağlayan bir su gibi,
Eder can bahçesini cennet kokusu gibi!
Kim tatsa bırakamaz! Bu aşk güzel, haz güzel,
Çünkü Hakk’ın emridir: Vacip, sünnet, farz güzel!
Kapıların önünde akan bir ırmak namaz,
Ay gibi, Zühre gibi, eder yüzü ak, namaz!
Cennet meyvesi ey can, çok rükû ve çok secde,
Gafillerde yok şükür, gafillerde yok secde!
Terki mümkün değildir, ne deniz, ne karada,
Çünkü namazla erdi erenler hep murada!
Âdem’e, Şit’e, Nuh’a emredince Hak, namaz,
Kıldı bütün Nebiler, İbrahim, İshak namaz!
Nebiler ve ümmetler kılageldi hep namaz,
Allah’ın rızasına, cennete sebep, namaz!
İşte Peygamber sözü: “Namaz ki, dine direk,”
Onunla bütün hayır; onunla parlar yürek!
Namazların terkini küfre denk tutar Nebi,
Çünkü tehlikededir böyle âdet sahibi!
Namazdan olacaktır kıyamette ilk sual,
Namaz eksik gelirse mizanı aşmak muhal!
İnsan gözünde dağlar deryalar belki büyük,
Günahlar bakımından namazın terki büyük!
Namaz kabrin yoldaşı, namaz ki yüze ziynet,
Sabaha ve akşama, gece gündüze ziynet!
Yüce Allah buyurdu: “Secde et, Bana yaklaş!”
Musa ve Hızır gibi lütfa, ihsana yaklaş!
İslam’ın temelidir: Oruç, zekât, hac, namaz,
Artık nasıl olur da yürekler kıpırdamaz!
Sağırlar duymasa da sabah akşam var davet,
Rahmete ve nimete ermededir Yâr davet!
Namaz yumurtasından cennet bülbülü çıkar,
Çünkü bundadır takva, çünkü bunda bütün kâr!
Ah ne güzel bir zikir, ne güzel bir secde bu,
Hakk’ın has kullarını getirmede vecde bu!
Rıza miracı demek, her secde ve her dua,
Kimin ne kıymeti var, olmazsa eğer dua?
Ta Âdem’den bugüne her ümmete var namaz,
A Yusuf yüzlü oğul, dost namazdır, yâr namaz!
Kıyam, kıraat, rükû, peşinden secde gelir,
Artık duru gönüller bin türlü vecde gelir!
Can artık gam seline bir değirmen olamaz,
Kulun başı üstünde rahmettir çünkü namaz!
“Beni zikretmek için namaz kıl!” buyurdu Rab,
Nasıl müstağni kalır artık Türk, artık Arap?
Secdeye koymak ile emrolundum ben başı,
Çünkü ibadetlerin bu namazdır en başı!
“Bugünün namazını yarın kılarım” deme,
Nice yarınlar geçti, bir baksana âleme!
Kim diyorsa aldanır “ederim kaza yarın,”
Namazın terkine var, bin türlü ceza yarın.
Namaz, mü’minin harcı; kuş, kuğu, at kılamaz.
Çok kimse de ömründe tek bir rekât kılamaz!
Yaratmada geceyi, yaratmada Rab günü,
Nefsini hesaba çek, gelmeden hesap günü!
İki rekât bir namaz şah olmaktan hoş bana,
Çünkü Allah diyor ki: “Ey has kulum, koş bana!”
Leyla’yı ve Şirin’i ne kadar var arayan,
Allah’tan başka bir dost bulamaz yâr arayan!
Namaz dostluk kapısı, namaz başların tacı,
İşte âlemde budur mü’minlerin miracı!
Her rükû, her secdede yüreklerden gam gider,
Daha namaz bitmeden Resul’e selam gider!
Kim çok secde ederse aferinler var ona,
Nebiler ve melekler olacaktır yâr ona!
Rahmete vesile kıl bu ömrü, bu az vakti,
Ne mübarek vakittir ya Rabbi namaz vakti!
Secde kulun Rabbine, işte en yakın hâli,
Bizi de salihlerle haşreyle ya İlahî!
Cevherlere çevirir toprağı taşı, namaz!
Allah’ın ve Nebi’nin rızası var namazda,
A zamanın Yusuf’u, kâr takva, kâr namazda!
Namaz gözlerin nuru, namaz ki cana ışık,
Her rükû ve her secde, derde, hicrana ışık!
Tıpkı bedenlerdeki baş gibi, dinde namaz,
Allah’ın en sevdiği, kılmak, vaktinde namaz!
Cahil, namaz deyince zanneder ki zahmet var,
Hayır! Bunda bereket… Hayır! Bunda rahmet var!
Günahı siler atar, çağlayan bir su gibi,
Eder can bahçesini cennet kokusu gibi!
Kim tatsa bırakamaz! Bu aşk güzel, haz güzel,
Çünkü Hakk’ın emridir: Vacip, sünnet, farz güzel!
Kapıların önünde akan bir ırmak namaz,
Ay gibi, Zühre gibi, eder yüzü ak, namaz!
Cennet meyvesi ey can, çok rükû ve çok secde,
Gafillerde yok şükür, gafillerde yok secde!
Terki mümkün değildir, ne deniz, ne karada,
Çünkü namazla erdi erenler hep murada!
Âdem’e, Şit’e, Nuh’a emredince Hak, namaz,
Kıldı bütün Nebiler, İbrahim, İshak namaz!
Nebiler ve ümmetler kılageldi hep namaz,
Allah’ın rızasına, cennete sebep, namaz!
İşte Peygamber sözü: “Namaz ki, dine direk,”
Onunla bütün hayır; onunla parlar yürek!
Namazların terkini küfre denk tutar Nebi,
Çünkü tehlikededir böyle âdet sahibi!
Namazdan olacaktır kıyamette ilk sual,
Namaz eksik gelirse mizanı aşmak muhal!
İnsan gözünde dağlar deryalar belki büyük,
Günahlar bakımından namazın terki büyük!
Namaz kabrin yoldaşı, namaz ki yüze ziynet,
Sabaha ve akşama, gece gündüze ziynet!
Yüce Allah buyurdu: “Secde et, Bana yaklaş!”
Musa ve Hızır gibi lütfa, ihsana yaklaş!
İslam’ın temelidir: Oruç, zekât, hac, namaz,
Artık nasıl olur da yürekler kıpırdamaz!
Sağırlar duymasa da sabah akşam var davet,
Rahmete ve nimete ermededir Yâr davet!
Namaz yumurtasından cennet bülbülü çıkar,
Çünkü bundadır takva, çünkü bunda bütün kâr!
Ah ne güzel bir zikir, ne güzel bir secde bu,
Hakk’ın has kullarını getirmede vecde bu!
Rıza miracı demek, her secde ve her dua,
Kimin ne kıymeti var, olmazsa eğer dua?
Ta Âdem’den bugüne her ümmete var namaz,
A Yusuf yüzlü oğul, dost namazdır, yâr namaz!
Kıyam, kıraat, rükû, peşinden secde gelir,
Artık duru gönüller bin türlü vecde gelir!
Can artık gam seline bir değirmen olamaz,
Kulun başı üstünde rahmettir çünkü namaz!
“Beni zikretmek için namaz kıl!” buyurdu Rab,
Nasıl müstağni kalır artık Türk, artık Arap?
Secdeye koymak ile emrolundum ben başı,
Çünkü ibadetlerin bu namazdır en başı!
“Bugünün namazını yarın kılarım” deme,
Nice yarınlar geçti, bir baksana âleme!
Kim diyorsa aldanır “ederim kaza yarın,”
Namazın terkine var, bin türlü ceza yarın.
Namaz, mü’minin harcı; kuş, kuğu, at kılamaz.
Çok kimse de ömründe tek bir rekât kılamaz!
Yaratmada geceyi, yaratmada Rab günü,
Nefsini hesaba çek, gelmeden hesap günü!
İki rekât bir namaz şah olmaktan hoş bana,
Çünkü Allah diyor ki: “Ey has kulum, koş bana!”
Leyla’yı ve Şirin’i ne kadar var arayan,
Allah’tan başka bir dost bulamaz yâr arayan!
Namaz dostluk kapısı, namaz başların tacı,
İşte âlemde budur mü’minlerin miracı!
Her rükû, her secdede yüreklerden gam gider,
Daha namaz bitmeden Resul’e selam gider!
Kim çok secde ederse aferinler var ona,
Nebiler ve melekler olacaktır yâr ona!
Rahmete vesile kıl bu ömrü, bu az vakti,
Ne mübarek vakittir ya Rabbi namaz vakti!
Secde kulun Rabbine, işte en yakın hâli,
Bizi de salihlerle haşreyle ya İlahî!
Mustafa Necati Bursalı 21.10.2006
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder