Rivayet
odur ki Topkapı Sarayı’ nın bahçesindeki ağaçları karınca sarınca,
onlardan kurtulmak için çare arayan Kanûnî Sultan Süleyman, Zembilli Ali
Efendi’den şu beyitle fetva ister:
Dırahtıger sarmış olsa karınca,
Zarar var mı karıncayı kırınca?
Zembilli Ali Efendi'nin fetvası da oldukça şairanedir:
Yarın Hakk’ın divanına varınca,
Süleyman’dan hakkın alır karınca...
Dırahtıger sarmış olsa karınca,
Zarar var mı karıncayı kırınca?
Zembilli Ali Efendi'nin fetvası da oldukça şairanedir:
Yarın Hakk’ın divanına varınca,
Süleyman’dan hakkın alır karınca...
500 sene evvelinde yasayip Dunya'yi titreten bu ecdadi gormek, onlarla olmak, onlrdan olmak isterdim. Lanet olsun ki en serefsiz zamanlara denk geldik, ne iman kaldi ne namus.
YanıtlaSilAynen kardeş çok haklısın bazen senin gibi icimden geçirdiğim günler oldu nasıl bir zamandayız karıncayı incitenmeyen ecdadimiza sahip çıkmaktan bile aciz kaldık
YanıtlaSilKaderi tenkit eden, başını örse vurur, kırar. Rahmete itiraz eden, rahmetten mahrum kalır. (22. mektup mektubat). bizim kaderi tenkit etme hakkimiz yok, eger oyle bi hakkimiz olsaydi Efendimiz (sav) zamaninda gelmek isterdik hepimiz
YanıtlaSil